Sık Sorulan Sorular
Renkli şişelerde satılan zeytinyağlarını alın. Unutmayın ki ışık zeytinyağının en büyük düşmanlarından birisidir. Zeytinyağının rengine bakarak kalitesini anlama imkanımız yoktur.
Tatma imkanınız varsa tadın. Taze bir kokusu olması gerekir. İçtikten sonra ağzınızda boşluk bırakması ve bir süre sonra bunun geçmesi gerekir.
Evet yapılır. Zeytinyağı ısıya dayanıklıdır. Diğer yağlara göre daha yüksek ısıya dayanabilir ve toksit oluşturmaz. Zeytinyağını kolay kolay yakamazsınız. Çünkü ayçiçeği yağı 170 derecede yanarken Zeytinyağı 210 ve daha üst derecelerde yanmaya başlar. Sızma zeytinyağlarında 210 derecenin altında duman çıktığı görülse de bu zeytinyağının yandığı anlamına gelmez ve bunu herhangi bir zararı yoktur. Yağ tekrar kullanılacaksa mutlaka filtreden geçirilip öyle kullanılmalıdır. Ayrıca uygun sıcaklıkta kullanılmış olsa bile beş defadan fazla kullanılmamalıdır!!! Bu her yağ için geçerlidir.
Zeytinyağının dört ana düşmanı ısı, ışık, oksijen ve nemdir. Bu dört unsuru göz önünde bulundurarak 13- 18 derecede, karanlık (ışık almayan yerde), hava boşluğu kalmayacak şekilde ağzı sıkıca kapalı, tercihen cam ya da teneke ambalajlarda, nemden uzakta saklanmalıdır. Bu koşullar sağlandığı takdirde zeytinyağı iki yıl tazeliğini koruyacaktır.
Zeytinyağının +4 derecenin altında kristalize olması beklense de bu kesinlikle bir saflık kriteri değildir. Çünkü, kristalleşmenin birçok etkeni vardır. Yağ elde edilirken kullanılan zeytinin cinsi, elde etme tekniği, yetişme ortamı (düzlük, yamaç, taşlık vs), iklim, saklama koşulu, bekleme süresi gibi birçok etken bulunmaktadır.
Zeytinyağının rengi kesinlikle zeytinin cinsi, yetiştiği toprağın ve bölgenin özelliklerine göre değişir. Dolayısıyla rengine bakıp gerçek zeytinyağı olup olmadığını anlayamayız. Ancak satış noktalarında uzun süre güneş ve ışığa maruz kalan zeytinyağlarının renginde değişme olur. Satın alırken koyu renk cam şişe ya da teneke tercih etmemiz daha sağlıklıdır.